Katil Neye Denir? Geleceğin Toplumsal ve Ahlaki Sorgulaması Bazen bir kavramı anlamak için yalnızca sözlük tanımına bakmak yetmez. “Katil” kelimesi, bugün kulağımıza ne kadar sert, ne kadar keskin geliyorsa; gelecekte belki de çok daha derin anlam katmanlarıyla karşımıza çıkacak. Bu yazıda, sadece bir suçun faili olmanın ötesinde, “katil” olgusunun gelecekte nasıl evrilebileceğini birlikte sorgulayalım. Benim gibi bu konunun etkilerini merak eden biriysen, gel birlikte beyin fırtınası yapalım. — Katil Kavramının Kökleri: Bir Tanımın Ötesinde Klasik anlamıyla katil, bir insanın başka bir insanın yaşamına son veren kişidir. Ancak bu tanım, önümüzdeki yüzyılda hâlâ geçerli olacak mı? Gelişen teknoloji, yapay zekâ, biyomühendislik…
8 YorumGünlük İlhamlar Yazılar
Vatos balığı yenir mi? Gelenekten bilime uzanan bir tartışma Vatos balığı (bilimsel adıyla Raja veya Dasyatis türleri), denizlerin diplerinde yassı bedeniyle süzülen gizemli bir canlıdır. Halk arasında “deniz kelebeği” ya da “deniz yılanı” gibi farklı adlarla anılsa da, asıl tartışma hep aynı soruda düğümlenir: Vatos balığı yenir mi? Bu soru, yalnızca damak tadıyla ilgili değil; tarihsel, kültürel ve bilimsel yönleriyle derin bir meseledir. Tarihsel köken: Sofralarda bir tabu mu? Geçmişte Anadolu’da, özellikle kıyı köylerinde vatos balığına karşı bir çekince bulunurdu. Bunun nedeni, vatosun “şeytani” veya “tehlikeli” görünümüydü. Yassı bedeni, kuyruğundaki diken ve ani hareketleri nedeniyle halk arasında “dokunulmaz” sayılırdı. Osmanlı…
8 YorumSpor Mat Ne Demek? Bedenin ve Zihnin Sınırlarını Çizen Felsefi Bir Zemin Bir filozofun gözünden bakıldığında, “spor mat ne demek?” sorusu yalnızca bir egzersiz ekipmanını tanımlamak değildir. Bu soru, insanın bedenle, mekânla ve anlamla kurduğu ilişkinin tam merkezine dokunur. Çünkü bir spor matı — yani bir zemin, bir alan, bir sınır — sadece fiziksel bir yüzey değil, aynı zamanda varoluşun metaforudur. İnsan, bu sınırlı düzlemde hem bedenini hem de bilincini tanır. Epistemolojik Bir Başlangıç: Mat Üzerinde Bilmek Epistemoloji, yani bilginin doğasıyla ilgilenen felsefe dalı, “bilmek” eylemini sorgular. Peki, bir spor matının üzerinde yapılan her hareket, aynı zamanda bir bilgi üretimi…
4 YorumKarides ne kadar yenmeli? Tabağımıza sığan adalet, sofraya yayılan empati Merhaba; sofranın sadece mideyi değil, vicdanı da doyurduğuna inanan biriyim. “Karides ne kadar yenmeli?” sorusuna bugün yalnızca gram ve kaloriyle değil; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet merceğinden bakıyoruz. Amacım kimseyi yargılamak değil; birlikte düşünmek, sofrayı paylaşırken sağlık, çevre ve emek boyutlarını hatırlamak. Karides ne kadar yenmeli? (kısa çerçeve) – Miktar: Genel, dengeli bir beslenmede yetişkinler için deniz ürünleri haftada 1–2 porsiyon sıklığında önerilir; pratik bir porsiyon 100–150 g pişmiş karides (yaklaşık 8–12 orta boy). – Denge: Karides yüksek protein, düşük kalori profiline sahip olsa da kolesterol ve sodyum içeriğini…
Yorum BırakKaranfili Kimler Kullanamaz? Farklı Bakış Açılarıyla Derinlemesine Bir Yolculuk Bazı konular vardır ki, yüzeyde çok basit görünür ama içine girdikçe birçok farklı bakış açısını beraberinde getirir. “Karanfili kimler kullanamaz?” sorusu da tam olarak böyle. İlk duyduğumuzda sadece tıbbi ya da pratik bir bilgi gibi gelse de, aslında bu konu sağlık, toplumsal algı, cinsiyet rolleri ve hatta sembolik anlamlar açısından oldukça zengin bir tartışma alanı açar. Bu yazıda, bu soruya hem erkeklerin daha veri odaklı ve objektif bakış açısından, hem de kadınların duygusal ve toplumsal etkiler çerçevesinden yaklaşarak farklı perspektifleri keşfedeceğiz. Karanfilin Gücü ve Kullanım Alanları Karanfil (Syzygium aromaticum), hem bitkisel…
4 Yorumİsrail Hurması Nasıl Anlaşılır? Bir Felsefi İnceleme Felsefe, doğrudan gözlemlerimizden öte, dünyanın derinliklerine inmeyi amaçlar. Her şeyin yüzeyine bakmak, gerçekliği anlamanın yetersiz bir yoludur. Peki ya bir meyve? Örneğin, İsrail hurması. Bir meyve olarak sadece tat ve besin mi sunar, yoksa daha derin bir anlamı, ontolojik bir varoluşu barındırır mı? Bu yazıda, İsrail hurmasını etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden inceleyecek, onun ne olduğunu sadece fiziksel anlamda değil, daha derin bir anlamda nasıl anlayabileceğimizi tartışacağız. Ontoloji ve İsrail Hurması: Varlık ve Anlam Ontoloji, varlık felsefesidir; yani bir şeyin ne olduğu, ne şekilde var olduğu üzerine yapılan derin düşüncelerle ilgilenir. İsrail hurması,…
Yorum BırakHuzur ve Güç: Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Siyaset bilimi, toplumların güç ilişkileri ve bu ilişkiler aracılığıyla şekillenen toplumsal düzen üzerine derinlemesine düşünmeyi gerektirir. Huzur, toplumsal düzenin sağlanmasında önemli bir kavram olarak karşımıza çıkar, ancak bu kavramın ne anlama geldiği ve nasıl bir toplumsal bağlamda şekillendiği, toplumsal yapı ve güç dinamiklerine bağlı olarak değişir. Huzur, sadece bireysel bir hissiyat değil, aynı zamanda siyasi ve toplumsal ilişkilerin inşa ettiği bir değerler bütünüdür. Peki, huzur ne anlama gelir? Güç ilişkilerinin ve toplumsal kurumların içinde şekillenen huzur, sadece barış ve güvenlik anlamına mı gelir, yoksa daha derin, daha…
Yorum BırakHurma Ağacı Kaç Yıl Sonra Meyve Verir? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücünü Anlamak Eğitimci olarak, bir insanın öğrenme yolculuğunun her aşamasını görmek benim için en büyük heyecan kaynağıdır. Öğrenmek, bir bakıma bir tohum ekmeye benzer: Sabırla beklemek, doğru ortamı sağlamak ve zamanla büyüyen bir süreci izlemek… Tıpkı bir hurma ağacının meyve vermesi gibi, öğrenme de zaman, emek ve doğru koşullar gerektirir. Bu yazıda, hurma ağacının kaç yıl sonra meyve verdiği sorusu üzerinden öğrenme teorilerini, pedagojik yöntemleri ve bireysel/toplumsal etkileri ele alacağız. Hurma ağacı nasıl büyür, meyve verir ve zamanla gelişirse, bireylerin öğrenme süreçleri de öyle bir yolculuktur. Hurma Ağacının Yetişmesi ve Öğrenme…
Yorum BırakHumbaracı Ahmet Paşa Ne Yaptı? Tarihin Derinliklerinden Günümüze Tarih, yalnızca geçmişi anlamakla kalmaz, aynı zamanda bugünün ve geleceğin şekillenmesinde de önemli bir rol oynar. Geçmişin olayları, düşünceleri, insanları ve toplumsal dönüşümleri, her zaman günümüzle paralellikler kurarak daha derinlemesine anlaşılabilir. Bir tarihçi olarak, geçmişteki önemli figürleri ve olayları incelerken, bu kırılma noktalarının, kültürel değişimlerin ve toplumsal yapının bugünü nasıl şekillendirdiğini her zaman merak etmişimdir. Bugün, Osmanlı İmparatorluğu’ndan önemli bir isim olan Humbaracı Ahmet Paşa’yı ele alacağız. Onun hayatı ve yaptığı reformlar, Osmanlı’nın geçirdiği dönüşümdeki önemli bir dönüm noktasını temsil eder. Peki, Humbaracı Ahmet Paşa ne yaptı ve onun yapmış olduğu bu…
Yorum Bırakİki Kardeş Arası Yaş Farkı Kaç Olmalı? “Mükemmel Aralık” Masalını Bitirelim Hazır mısınız? Çünkü iddialı bir cümleyle başlıyorum: “Mükemmel yaş farkı diye bir şey yok.” Ebeveyn forumlarının kutsal kâsesi haline gelen “iki kardeş arası yaş farkı kaç olmalı?” sorusu, çoğu zaman bilimsel temelden çok, pazarlama diline ve toplumsal baskılara dayanıyor. Çizelge ve cetvelle aile planlayanlara kötü haber: Çocuklar, tabelalara göre büyümüyor. Aile dediğimiz şey, doğru formül arayan bir kimya deneyinden çok, canlı bir ekosistem. Gelin, bu efsaneyi birlikte sökelim. Uyarı: “İki-üç yıl idealdir” cümlesinin garantörü yok; ailenizin dinamiği, herhangi bir “altın aralık”tan daha belirleyici. Yaş Farkı Miti: Konfor Arayışı mı,…
Yorum Bırak