Kim Tebbüllüğ eder?
Bazen kafamızda, “Kim tebellüğ eder?” sorusu dönüp durur. Yani, hayatta her şeyin bir sorumlusu olduğunu biliyoruz, değil mi? Herkes bir işin başında, birini denetliyor, birine soruyor, birine hesap soruyor. Ama bu “tebellüğ” ne demek, kim buna layık? Gerçekten bazen birinin “tebellüğ etmesi” gerekmez mi? Çünkü birine sormadan bir işin üstesinden gelmek, hele de hayat gibi karmaşık bir organizasyonda, oldukça zor. Hadi gelin, biraz eğlenelim, bakalım kim tebellüğ eder ve bu terimi nasıl hayatımıza dahil edebiliriz.
Tebbüllük ve Bir Çıkmaz
İzmir’de bir kahve içiyorum, canım sıkılmış. Düşünüyorum: “Kim tebellüğ eder? Kimse bir şey yapmıyor, her şey birbirine girmiş.” Evet, bazen hayatı izlerken fark ediyorum ki, aslında bazı işler var ki, biri tarafından yapılmalı ama kimse de üstlenmiyor. Ben de, “Kim tebellüğ eder?” diye içimden soruyorum. Belki de bu soruyu herkes sormalı.
Mesela, geçen gün… Düşün, kendi evimde oturuyorum, arkadaşım Mert aradı. “Gel, akşam yemeğe gelecek misin?” dedi. Sanki senin için yemek pişiyor! Bu arada, Mert’e böyle teklif yaparken hiç utanmıyor, değil mi? Yani, yemek pişirmeyi kim tebellüğ eder? Kendin pişirip kendin ye, arkadaşım. Mert’in çok hoşlandığı yemekleri bilirim, ama hadi bakalım, gerçekten yemek yapacak olan kim? Tabii ki de Mert, çünkü o da eve gelen misafire bir şeyler yapmayı kabul etmiş, ama bunu kimseye söylememiştir. O yüzden, kim tebellüğ eder? Tabii ki de o.
İki Seçenek: Ya Ben Ya Mert!
Evet, bu konuyu biraz açalım. Mert aradığında hemen kabul etmiyorum, çünkü iki olasılık var. Ya “Hadi” diyeceğim ve evime gitmeye çalışacağım, ya da yemek pişirme rolünü üstlenip “Mert, ben sana yardım ederim, ama malzemeler benim” demem gerekecek. O an aklımdan geçen birkaç diyalog:
Ben: “Mert, senin yemek yapmak gibi bir işin var mı gerçekten?”
Mert: “Yok abi, ama sadece oturup yiyebiliyorum. Ben de seni beklerken pişirmeyi düşünmüştüm.”
Ben: “O zaman bekleyin, çünkü kim tebellüğ eder, ya ben ya da sen.”
Tabii ki, sonunda Mert yemek yapmadı ve ben de o gün yine bir şeyler hazırladım. İşte, burada aslında “Kim tebellüğ eder?” sorusu bir çıkmazda kalıyor. Bir kişi mutlaka sorumluluğu üstlenmeli, çünkü yemek hazır değilse, yemek hazırlık işleri bir şekilde yapılmalı. Yani aslında “tebellüğ etme” konusunda biraz da takılmadan çözüme gitmek gerekiyor, ha?
Aşk ve Tebbüllük
Bir de tabii aşk var. Yani, kimseyi kandırmayalım, ilişkilerde de “Kim tebellüğ eder?” sorusu bambaşka bir hal alıyor. Hem erkekler hem kadınlar bazen bu konuda biraz tembel olabiliyor. Ne kadar eğlenceli olursa olsun, bazen “Kim tebellüğ eder?” sorusunu aşk ilişkileri de yanıtlıyor. Şöyle bir örnek vereyim: Düşün, sevgilinle çok güzel bir akşam yemeği yiyorsunuz. Hangi taraf hesap ödeyecek?
Ben: “Hadi bakalım, kim tebellüğ eder, ben mi sen mi?”
O: “Yağmurlu havalarda bu konuda hep senin üzerine düşer!”
Ben: “Bunu hiç unutmam. Yağmurlu havada masraflar benim!”
Yani, aşk ve ilişkilerde kim tebellüğ eder sorusu genellikle kısa süreli bir espri olabiliyor, ama aslında bir ilişkiyi yürütecek olan da sonuçta iki tarafın da birbirine katma değer sağlamasıdır. Ama yine de bazen o soruyu sorarak durumun farkında olmak, tatlı bir çekişme yaratabilir.
Evde Kim Tebbüllük Eder?
Bir de ev işlerinde kim tebellüğ eder? Kimse mi? Evet, yine herkes evde tembel. Annem biraz sinirli ama beni hatırlatıyor: “Evin işleri kim tebellüğ eder, hep ben mi olacağım?” Hadi ama, evde işler paylaşılmalı değil mi? Bu konuda her zaman evdeki herkesin bu soruyu sorması gerekiyor. Çünkü ev işlerinde kim tebellüğ eder, herkesin üzerine düşen bir sorumluluk var. Tabii ki annem, her zaman bir şekilde evin işlerini üstleniyor ama kimse itiraf etmez. Ama ben, sırf işlerinizi görmezden gelmeyin diye, kendimi zorlamaya karar veriyorum.
Yine de, bazı günler işler o kadar karışıyor ki, “Kim tebellüğ eder?” sorusunu duymak, sadece evdeki karmaşayı daha da arttırıyor. Herkes kendi işine gücüne devam ediyor. Ama kimse diyor ki, bu işleri yapacak bir kişi olmalı. Hepimiz biraz yardım etmeliyiz, sonuçta evdeki düzenin sorumluluğu hepimizin.
Sonuçta Kim Tebbüllük Eder?
Şimdi sorumuza dönelim. “Kim tebellüğ eder?” Yani evde, ilişkilerde, günlük hayatta, hayatımızın her alanında birilerinin “tebellüğ” etmesi gerekiyor. Ama bazen de bu soruyu biraz daha eğlenceli hale getirebilirsiniz. Kimi zaman sorumluluğu üstlenmek zor olsa da, insanın hayatında biraz da mizah ve neşeye yer bırakması gerek. Sonuçta, kim tebellüğ eder? Cevap, bazen en çok ihtiyaç duyduğumuz anlarda kendiliğinden gelir.
Ama şunu unutmayın: Tebbüllük, bazen gerçekten kimseye ait olmamalı. Biz de zaman zaman hayatı bir arada, birbirimize yardımcı olarak tebellüğ etmeliyiz.